Kuduz aşısı hangi isimle anılmaktadır?

Kuduz aşısı, tıp literatüründe genellikle "Rabies Aşısı" olarak anılmaktadır. Bu isim, hastalığa neden olan "Rabies virüsü"nden kaynaklanır. Aşı, Louis Pasteur tarafından 1885 yılında geliştirilmiş ve bu nedenle tarihsel olarak "Pasteur Aşısı" olarak da bilinir. Günümüzde modern versiyonları, hücre kültürü temelli üretim yöntemleriyle hazırlanır ve genellikle "HDCV" (Human Diploid Cell Vaccine) veya "PCECV" (Purified Chick Embryo Cell Vaccine) gibi spesifik isimlerle anılır. Türkiye'de ise sağlık kuruluşlarında yaygın olarak "Kuduz Aşısı" ifadesi kullanılmaktadır.

Kuduz aşısı, hem koruyucu (proflaktik) hem de maruziyet sonrası (post-exposure) tedavi amacıyla uygulanabilir. Aşağıda aşının temel özellikleri ve kullanım alanları listelenmiştir:

• Kuduz virüsüne karşı bağışıklık sağlamak için geliştirilmiş inaktive (ölü) bir aşıdır.
• Genellikle riskli temas durumlarında (örneğin, kuduz şüpheli bir hayvanın ısırması sonrası) hızlı bir şekilde uygulanır.
• Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından onaylanmış çeşitli formülasyonları bulunur ve bunlar güvenlik açısından titizlikle test edilir.
• Aşı, kuduz hastalığının önlenmesinde %100'e yakın etkilidir, bu nedenle hayati önem taşır.

Kuduz aşısı, adını hastalığın bilimsel adından almakla birlikte, halk arasında basitçe "kuduz iğnesi" olarak da anılabilir. Eğer kuduz riski taşıyan bir durumla karşılaşırsanız, derhal bir sağlık kuruluşuna başvurarak aşı ve gerekirse kuduz immünoglobulini tedavisi almanız önerilir. Unutmayın, kuduz ölümcül bir hastalıktır ve aşı, erken müdahale ile hayat kurtarıcıdır.